- yetki
- authority, power
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
yetki — is. Bir görevi, bir işi yasaların verdiği imkânlara göre, belli şartlarla yürütmeyi sağlayan hak, salahiyet, mezuniyet Büyük Millet Meclisi Başkumandanlık yetkilerini Mustafa Kemal Paşa ya devretmişti. T. Buğra Birleşik Sözler yetki belgesi yetki … Çağatay Osmanlı Sözlük
yetki vermek — yetki tanımak İdam hükümlerini doğrudan doğruya yerine getirme yetkisini vermiştir. F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
yetki belgesi — is., huk. Bir makam veya organ adına bir işi, bir konuyu yürütmekle görevli olunduğunu gösteren belge … Çağatay Osmanlı Sözlük
yetki devri — is., huk. Bir makam veya organın sahip olduğu yetkileri başka bir makam veya organa devretmesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
yetki gasbı — is., huk. Hukuki bir işlemin yetkisiz bir kimse tarafından ele geçirilmesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
sınırsız yetki — is. Alabildiğine genişletilmiş yetki … Çağatay Osmanlı Sözlük
otorite sağlamak (veya temin etmek) — yetki kurmak veya yetki sahibi olmak Reisleri de tam bir otorite temin etmiş olduğunu her vesile ile belli ediyordu. E. İ. Benice … Çağatay Osmanlı Sözlük
istizan etmek (veya eylemek) — yetki istemek, izin istemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
Antalya — Infobox Settlement settlement type = subdivision type = Country subdivision name = TUR timezone=EET utc offset=+2 map caption =Location of Antalya within Turkey. timezone DST=EEST utc offset DST=+3official name = Antalya image caption = Antalya s … Wikipedia
açık çek — is., tic. 1) Üzerine para miktarı yazılmamış çek 2) mec. Her konuda verilen destek veya yetki, açık kart … Çağatay Osmanlı Sözlük
başkan vekili — is. Başkanın işini görmesi için yerine bıraktığı veya yetki verdiği kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük